Prof.Dr.Tanfer Kunt

HAKKIMDA

Prof. Dr. Tanfer KUNT
Kulak Burun Boğaz
Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı
1958 yılında Sivas’ta doğdu ilk ve orta öğretimini tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Tıp fakültesinde tıp tahsiline başladı, 1982 yılında mezun oldu. 2 yıl süre ile mecburi hizmetini Uşak ili Banaz ilçesinde tamamladı. 1984 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Tıp fakültesi KBB anabilim dalında araştırma görevliliği hizmetine başladı, 1988 yılında uzman oldu, uzmanlık sonrası 16 aylık askerlik görevini Amasya da tamamladı. Sonrasında Cumhuriyet Üniversitesi tıp fakültesi KBB anabilim dalında akademisyenlik kadrosuna kabul edildi. 1990 -1991 tarihleri arasında Londra Kraliyet Kulak burun boğaz hastanesinde 1 yıl süre ile çalıştım. Vestibüler system değerlendirmesi ve vestibüler rehabilitasyon konusunda aynı hastaneye bağlı odyoloji merkezinde gözlemci olarak bulundu, Ülkemizde otoakustik emisyon cihazının ilk olarak kullanılmasına ve vestibüler rehabilitasyon uygulamalarına başladı. 1991 yılnda yardımcı doçentlik kadrosuna atandı, 1996 yılında Doçent
kadrosuna , 2002 yılında profesörlük kadrosuna atandı, 1999 yılından itibaren KBB anabilim dalı başkanlığı görevini sürdürdü, 2007 yılında Üniversitedeki görevinden kendi isteği ile emekli oldu. 2008 yılından itibaren İstanbul International Medicana Beylikdüzü hastanesinde KBB departman başkanı görevine başladı.
2017 yılında görevinden ayrıldı ve halen özel tababet hizmetine kendi kliniğinde devam etmektedir.. Evli ve bir çocuk babasıdır.
KLİNİK UYGULAMALAR

- Burun hastalıkları cerrahi tedavileri ve burun estetiği cerrahi tedavileri
- Dış ve Orta kulak hastalıkları medikal ve cerrahi tedavileri
- Pediatrik KBB uygulamaları;geniz eti bademcik hastalıkları cerrahi tedavileri, orta kulak sıvı birikimi tedavileri
- Burun Sinüs boşlukları hastalıkları endoskopik cerrahi tedavileri
- Horlama cerrahisi tedavisi
- Baş boyun bölgesi tümor cerrahisi
- Tükrük bezleri hastalıkları cerrahi tedavileri
- Ses kısıklığı tedavisi, ses telleri cerrahi tedavileri
- Pediatrik ve erişkin Trakeal hava yolları darlıkları lazer ve cerrahi tedavileri
- Denge bozukluğu , Vertigo hastalıkları değerlendirmeleri ve medikal ve vestibüler rehabilitasyon tedavisi
ANLAŞMALI KURUMLAR

- İŞ BANKASI
- ACIBADEM SİGORTA
- GROUPAMA SİGORTA
- MAPHRE SİGORTA
- ALLİANZ SİGORTA
- ANADOLU SİGORTA
ÇOK SORULAN SORULAR

- Çocuklarda geniz eti ve bademcik ameliyatlarının belirli bir yaş sınırı var mı?
- C. eğer çok gerekliyse çok küçük yaşta da operasyon yapılabilir, günümüzde operasyon yaş sınırı yoktur.
- Geniz eti alındığında tekrar büyür mü?
- C: Uygun yapılan bir geniz eti ameliyatından sonra tekrar geniz etinin büyümesi çok nadirdir, pratikte pek görülmez.
- Orta kulakta sıvı birikimi olduğunda kulak zarına tüp takmak gereklimidir?
- C: Eğer sıvı aylarca orta kulakta duruyorsa ve birkaç kez yapılan medikal tedavilere kulak olumlu yanıt vermiyorsa , geniz etinin alınması ile beraber aynı seansta kulak zarlarına tüp takılması gereklidir.
RANDEVU

Online randevu: doktortakvimi.com
Randevu telefon: 05301828015
Klinik telefon: 02128721252

BURUN TIKANIKLIĞINDA NE YAPILMALI?
Prof. Dr. Tanfer KUNT
BURNUN FONKSİYONU NEDİR?
Burun solunum yolunun başlangıcını oluşturan önemli organımızdır. İçinden geçen havanın ısıtılmasından, temizlenmesinden ve nemlendirilmesinden sorumludur. Havanın temizlenmesi; burun içine giren havadaki toz gibi partikülerin , mikroorganizmaların yakalanmasını içerir.
Burnumuz bu görevlerini, burun boşluğunun içinde yer alan konka denilen burun etleri ile yerine getirir, burun etleri , dış ortamın ısısı, kirlilik ve nem derecesine göre büyüme ve küçülme yapabilme yeteneğine sahiptirler. Örneğin soğuk ve kuru ortamda burun etleri büyüyerek burnun içinde geçen havayı ısıtıp nemlendirmektedirler.
Burun boşluğu tek bir boşluk değildir ve ortada dikine yerleşmiş olan kıkırdak ve kemikten oluşan septum denilen bir duvar ile iki boşluğa ayrılır.BURUN TIKANIKLIĞI NEDİR?
Burun tıkanıklığı şikayeti , hastalar tarafından burundan hava alınamaması, tıkanıklık hissi, ağızdan solunum yapılması şeklinde ifade edilir. Bazen sadece spor yapılırken hissedilmektedir.
Burun tıkanıklığı genelde burun boşluğunda ki mekanik hava yolu engelinin varlığında hissedilir. Hava yolu tıkanıklığını yapan sebepler şunladır.
1.Burun duvarı eğriliği(Septum Deviasyonu) en sık görülen sebeplerden birisidir. Burun boşluğunda ortada dikine yer alan ve düz olması gereken duvarın bir tarafa yada her iki tarafa eğrilmesi ve burun pasajını tıkaması söz konusudur. Bu eğrilikler doğumdan itibaren hayatın her hangi bir döneminde burnun karşılaştığı travmalar sonucu oluşmaktadırlar.
2.Burun etlerinin büyümesi (Konka hipertrofisi) diğer bir önemli tıkayıcı nedendir. Devamlı yada geçici olarak görülür. Burun kemiğinin eğriliğinde karşı tarafta pasajda genişleme olacaktır, bu durumda çoğunlukla karşı tarafın etlerinde büyüme görülür. Sonuçta her iki taraf tıkanmaktadır. Burun etlerinin büyümesinin diğer nedenleri ortamın kuru olması, allerjik burun hastalıkları ve burun boşluğunda oluşan enfeksiyonlardır.
3.Burun boşluğu içerisinde yer alan polipler ve tümörlerde mekanik olarak tıkanıklığa sebep olurlar.BURUN TIKANIKLIĞI TEDAVİSİ
Burun tıkanıklığı tedavisinde sebep olan probleme yönelik tedavi yapılmaktadır. Tedaviler ilaç tedavileri ve cerrahi tedaviler olarak ikiye ayrılmaktadır.İLAÇ TEDAVİSİ
Burun enfeksiyonlarında burun akıntısının azaltılması, burun etlerinin küçültülmesi için antibiotikler, burun spreyleri ve diğer ilaçlar kullanılır.CERRAHİ TEDAVİLER
Burun eğriliklerinin cerrahi tedavisi olan Septoplasti en sık uygulan yöntemdir.. Tıkanıklığı oluşturan kemik yada kıkırdak dokulardaki eğrilikler genel yada lokal anestezi altında düzeltilir. Yaklaşık 1 saat kadar süren cerrahi sonrası burun boşluğuna geçici olarak yumuşak slikon yada merosel tamponlar konulmaktadır. Bu tamponlar 24 ile 48 saat kadar burun boşluğunda tutulmaktadır. Sonrasında burun içerisine ilaç tedavileri uygulanacaktır.
Burun etlerinin küçültülmesi Konkatomi yada Konka Radyofrekans küçültme operasyonu ile yapılmaktadır. Günümüzde burun etlerine zarar vermeden sadece boyutunu daimi olarak azaltacak teknikler uygulanmaktadır. En popüler olanı burun eti içerisine elektrik akımı vererek ılımlı derecede yakma ile oluşturulan küçültme işlemidir.

GRİP Mİ NEZLE Mİ?
Prof. Dr. Tanfer KUNT
SOĞUK ALGINLIĞI
- Soğuk algınlığı çeşitli virüsler tarafından oluşturulan hafif seyirli, üst solunum yolları belirtileriyle seyreden ve dünyada en fazla görülen hastalık tablosudur.
- Etken
- Soğuk algınlığına yaklaşık 200 kadar virüs neden olur. Olguların üçte birinden rinovirüsler sorumludur. Bunun dışında adenovirüsler, enterovirüsler, oronavirüsler, respiratuar sinsitial virüs gibi virüsler soğuk algınlığına sebep olabilir. Diğer pek çok virüs başka organ ve sistemlerde infeksiyon meydana getirirken başlangıç dönemlerinde soğuk algınlığına benzer belirtilere yol açabilir.
- Bulaşma Dönemi
- Her mevsim görülebilmekle beraber, en sık sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkar. Bunda rol oynayan en önemli risk faktörü kalabalık ortamlarda yaşamdır. Özellikle kreş ve okula giden küçük çocuklar risk altındadır. Özellikle yaz mevsiminin bitip okulların ve kreşlerin açılması ile çocuklarda bu enfeksiyonların hemen başladığını görmekteyiz. Diğer risk faktörleri olarak seyahat ve stres sayılabilir. Sigara içenlerde hastalık daha sık oluşmaz, ancak solunum yollarındaki fonksiyon bozukluğu sebebiyle hastalık daha ağır seyreder. Yapılan araştırmalar havanın soğukluğunun soğuk algınlığının başlaması ve seyretmesi ile ilişkili olmadığını gösteriyor. Bu araştırmalarda üst solunum yollarını etkileyen alerjiler ve adet dönemlerinin de hastalığa yakalanma riskini artırdığı belirlenmiştir.
- Bulaşma yolu
- Hastalık, hasta kişilerin öksürük ve hapşırıkla havaya saçılan damlacıkların havada asılı kalması ve hasta kişilerin salgılarıyla kirlenmiş eller ve eşyalarla direkt temas yoluyla bulaşır. Özellikle çevrede, eşyalar üzerinde günlerce canlı kalabilen rinovirüsler için direkt temas yoluyla bulaşma daha sık olarak görülür.
- Belirtiler
- Virüslerle karşılaştıktan 24 – 72 saat kadar sonra boğaz ağrısı, boğazda kuruluk ve kaşıntı hissinden sonra hızla burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, öksürük ve halsizlik meydana gelir. Başlangıçta burun akıntısı su gibi iken giderek kıvamı koyulaşır. Burundan konuşma mevcuttur. Bulaştırıcılık en fazla bu dönemdedir. Ateş erişkin hastalarda pek görülmezken yeni doğan ve çocuklarda yüksek olabilir. Gözlerde yaşarma, yanma, kulaklarda basınç hissi, tat duyusunda değişiklik diğer belirtilerdir. Hastalığın ortalama süresi bir hafta kadardır. Sigara içenlerde, bağışıklığı baskılanmış kişilerde, bebek ve yaşlılarda ya da komplikasyon geliştiğinde bu süre uzayabilir. En sık görülen komplikasyon orta kulak iltihabı ve sinüzittir. Özellikle çocuklarda ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda zatürre ve astım ataklarında artış gözükebilir. Sürekli ve çok kıvamlı balgam üreten öksürük, nefes alırken ağrı, devamlı kulak ağrısı, şişmiş büyükçe lenf bezleri, yutkunurken zorlanma, 39 C’yi geçen ateş durumlarında mutlaka doktora başvurmak gerekir.
- Soğuk algınlığı ile Grip birbiri ile karıştırılan hastalıklardır, Her ikiside viral enfeksiyonlardır ancak aralarında klinik tablo olarak farklılıklar vardır
- Tedavi
- Soğuk algınlığına birçok virüs sebep olduğundan tedavisinde belirtilere yönelik olarak ağrı kesiciler, burun akıntı ve tıkanıklığını giderici ilaçlar, öksürük ilaçları kullanılır. Tedavide antibiyotiklerin yararı olmadığı gibi solunum yollarındaki yararlı bakterileri baskılayarak zararlı bile olabilir. Aynı gerekçeyle antiviral ilaçlarda etkili değildir. Vücut bu virüslerin tümüne direnç geliştiremeyeceği için, tekrar tekrar soğuk algınlığı geçirilebilir.
- Bulaştırıcılıkta, elle direkt temas ile alınan virüslerin, ağız ve burun mukozasına taşınması en önemli rolü oynadığı için, hastalıktan korunmada el temizliği, ellerin sık yıkanması çok önemlidir.

GENİZ ETİ HASTALIKLARI VE ORTA KULAKTA SIVI BİRİKİMİ SORUNU
Prof. Dr. Tanfer KUNT
GENİZ ETİNİN YAPISI
- Adenoid denilen geniz eti burun boşluğunun arkasında boğazın üst kısmında yer alır . Boğaz muayenesinde direkt görülemez.Yapı olarak bademciklerin aynısıdır. Adenoidler burun içinden geçen havada yer alan bakteri ve diğer mikroorganizmaları yakalayarak vücudu korurlar. Geniz etleri bebeklik döneminde 3-4 aydan itibaren büyümeye başlarlar, 7,8 yaş sonrası küçülmeye başlarlar. Geniz etinin aniden büyümeye başlamasına daha çok çocuğun kreş yada okula başladığı dönemde rastlanmaktadır.
Geniz etinin Görevi
- Geniz etinin görevi burundan hava ile giren yabancı partiküllerin tanımlanması ve yabancı ve tehdit unsuru içerenlerine karşı koruyucu antikorların oluşturulmasını sağlamaktır.
Geniz etinin Büyümesi
- Bebeklik ve çocukluk döneminde fizyolojik olarak büyüyen geniz eti viral veya bakteriyel enfeksiyonlarından sonra daha da büyümektedir.
Geniz eti enfeksiyonları .
- Geniz eti büyümesi sebeblerinin başında geniz etinin enfeksiyonları gelmektedir. Çocuğa çevreden bulaşan viral hastalıklar müzmin geniz eti enfeksiyonlarını oluştururlar. Çocukluk döneminde adenoid dokusunun büyümesi ve iltihaplanması kreş yada okula başlama döneminde görülmektedir. Tedaviler sonrası geniz etleri büyük kalmaktadır. Çocukların bir kısmında tedavilere rağmen burun akıntıları ve burun tıkanıklıkları devam etmektedir. Bu olgularda enfeksiyonun uzun süre devam etmesi nedeniyle orta kulaklar da sıvı birikimi görülmektedir.
Alerjik burun hastalıkları
Çocukluk döneminde yaygın görülen alerjik hastalıklar burun etlerini ve geniz etini büyütürler. burun akıntıları , ağız kokusu, geniz akıntısı mevcut tabloya eklenirler.Geniz eti büyümesi ve enfeksiyonlarının belirtileri nelerdir?
- 1.Burun tıkanıklığı : Çocukta devamlı burun tıkanıklığı bulunmaktadır. Ağız açık yatma , huzursuz uyku, terleme sık görülecektir
- 2. Horlama : Geniz etinin geniz boşluğunu tamamen doldurduğu durumlarda çocukta geceleri horlama sık görülür.
- 3.Uyku apnesi: Horlamanın şiddetli olduğu durumlarda ve bademciklerinde büyük olduğu vakalarda uyku apnesi denilen solunumda kısa süreli kesilmeler sık görülür, en önemli ve ciddi durumdur.
- 4.Orta kulakta sıvı birikimi : büyük geniz eti ,yada geniz eti enfeksiyonu orta kulağa giden kanalın ağzında şişlik nedeniyle tıkanıklığa sebeb olurlar ve orta kulağa hava geçişine engel olurlar ,bu da orta kulakta basınç düşmesine ,kulak zarında çökmeye, uzun süre sonrada orta kulakta sıvı birikimine neden olur. Ağrı nadiren gelişir, bu nedenle de hastalık gizli kalır ,tek belirti sadece işitme kaybıdır. Ortalama %30 işitme kaybı vardır.
- 5.Ağız kokusu: Geniz akıntısı nedeniyle ağız kokusu sık görülür. Özellikle sabahları hissedilir,
- 6.Kuru öksürük : geniz akıntısı nedeni ile görülür
Geniz eti hastalıklarında teşhis
- Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, ağız kokusu, kuru öksürük şikayetleri olan çocuklarda geniz eti hastalıkları akla gelmelidir. Hikaye tipiktir, daha çok okula yada kreşe başladığında sık geçirilen viral enfeksiyonlar geniz eti enfeksiyonlarını alevlendirmekte ve geniz eti büyümektedir.
- Fizik muayenede kulak zarlarında içeri çökme ve matlaşma, bazen kulak zarı arkasında sıvı görüntüsü tespit edilmektedir. burun muayenesinde su gibi yada iltihabi akıntılar, soluk renkte burun etleri görülebilir. Nazal endoskopi yapılabilirse genizde büyümüş ve iltihaplı geniz eti tespit edilebilir.Boğaz muayenesinde ise geniz akıntısı görülür.
- Geniz etinin büyüklüğü konusunda yardımcı diğer bir yöntem ise radyolojik olarak incelemedir. Çekilen direkt grafilerle geniz bölgesi görüntülenir.
- Geniz eti hastalıklarında kulak muayenesinde orta kulakla ilgili belirtiler varsa basınç testi yaparak orta kulağın havalanma durumu gözden geçirilmelidir. Basınç düşüklüğü yada sıvı birikimi tespit edilebilir.
Geniz eti hastalıklarında tedavi
- Geniz eti hastalıklarında başlangıç tedavisi medikaldir. Antibiotikler, burun damlaları kullanılır. Genellikle viral enfeksiyonları takiben gelişirler.Tedavi sonrası tamamen iyileştiği gibi birkaç gün sonra enfeksiyonun yeniden başladığı görülebilmektedir.
Geniz eti hastalıklarında cerrahi tedavi endikasyonları
- Geniz eti ameliyatı aşağıda belitilen durumlarda gerekli olmaktadır.
- 1. Geniz eti enfeksiyonlarının çok sık tekrarlaması, sık burun akıntısı, geniz akıntısı, ağız kokusu ve kuru öksürük varlığı ve bunların sonucu sık antibiotik kullanımı
- 2. Geniz etinin çok iri olması ile horlama yada uyku apnesi şikayetlerinin artışı,
- 3. orta kulakta sıvı birikimine sebeb olması, tedaviye yanıt vermemesi
Orta kulakta sıvı birikimi hastalığına cerrahi yaklaşım
- Geniz eti operasyonuna karar verilen hastalarda, orta kulaklarda sıvı birikimi varsa ve yapılan tedavilere rağmen düzelme yoksa kulaklara aynı seansta havalandırma tüpü takılmalıdır. Tüpler teflon yada altın materyal olarak seçilebilir.
Geniz eti operasyonu ve hazırlık (Adenoidektomi)
- 1. Geniz eti operasyonu genel anestezi altında çocukluk döneminde her yaşta yapılabilir.
- 2. Operasyon ağız içinden yapılmaktadır .
- 3. Operasyon yaklaşık anestezi dahil 1 saat sürmektedir.
- 4. Operasyon öncesi kan sayımı ve pıhtılaşma testleri yapılır ve anestezi uzmanı tarafından değerlendirilir. Solunum yolu ve akciğerlerin durumu önemlidir. Burun akıntısı operasyona engel değildir.
- 5. Ameliyat saatinden en az 6 saat öncesinden oral sıvı ve gıda alımı yasaklanır. Ameliyat sonrası oral alıma birkaç saat geçtikten sonra izin verilir ,
- 6. Taburcu edildikten sonra antibiotik, burun damlası verilir. Özel bir diyet programı yoktur, ertesi gün okula gidebilir.
EŞİM HORLUYOR NE YAPMALIYIZ?
Horlama nedir?
- Halk arasında uyku sırasında bireyin çıkarttığı gürültülü ses olarak tanımlanan Horlama Tıbbi olarak solunan havanın boğazın arkasından geçerken, yumuşak damağı titreştirmesi sonucu ortaya çıkan gürültüdür. İnsanların yaşam biçimlerinin, alışkanlıklarının ve beslenme tarzlarının değişmesi sonucu günümüzde daha sıklıkla görülmeye başlanmıştır. Horlama evlerde çevre sağlığını olumsuz yönde etkilemesinin yanında , bireyde dolaşım sistemi, sinir sistemi üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Bu nedenle horlama ciddiye alınması gereken bir problemdir.
Horlama toplumda hangi oranda görülmektedir?
- Türkiye de 10 milyon kişinin düzenli horladığı tahmin edilmektedir. Horlama 16 yaş üzerinde erkeklerde % 5 görülürken 16-40 yaş arasında erkeklerde % 19, kadınlarda % 9 oranında, 41-55 yaş aralığına erkeklerde % 63, kadınlarda % 45 oranında , 65 yaş üzerinde her iki cinste % 65 oranında görülmektedir.
- Horlama kimlerde daha fazla görülmektedir?
- Erkeklerde daha fazla (iki kat) görülmektedir. Ancak neden daha fazla görüldüğü tam olarak bilinmemektedir.
- Fazla kilolu olanlarda oran belirgin şekilde artmaktadır.
- Alkol, uyku ilacı veya sakinleştirici ilaçlarının alımından sonra daha fazla görülmektedir.
- Orta yaş üzerinde daha fazla görülmektedir.
- Çocuklarda bademcik ve geniz eti büyüklüğünün fazlalaştığında görülmektedir.
Horlamanın sebebi nedir?
- Kabaca havanın serbest geçiş yaptığı ve solunum yolları olarak adlandırdığımız burun , geniz ve boğaz bölgelerindeki tıkayıcı sebeplerden herhangi birisi horlamaya neden olmaktadırlar. Bunlara örnek olarak;
- Burun tıkanıklığı yapan sebepler ; Burun kemiğindeki eğrilikler, burun etlerindeki büyümeler, burun ve sinüs enfeksiyonları
- Genizde tıkanıklık yapan sebepler, daha çok çocuklarda neden olmaktadır.
- Boğazda darlık yapan sebepler; yumuşak damak ve küçük dilin uzun ve sarkık olması nedeniyle geniz bölgesine geçen hava akımı önündeki bu dokular valf etkisi ile titreşime ve horlamaya neden olmaktadır.
- Dil kökünün aşırı büyüklüğü veya alt çene bozukluğunda dilin arkaya kayması. Bu nedenlerle dil kökü ile arka duvar birbirlerine yakınlaşmaktadır.
- Aşırı kilolu olanlarda boğaz bölgesinde de yağlanma olduğundan pasajlar daralmakta ve horlama artmaktadır.
- Alkol alımında kaslarda ve dokularda gevşeme olmakta bu nedenle horlama daha fazla görülmektedir.
- Sırt üstü yatış pozisyonunda yumuşak damak, küçük dil ve dil kökü arkaya kaymaktadır, buda horlamaya neden olmaktadır.
Uyku apnesi yada uykuda solunumun durması nedir?
- Horlamanın en ağır formu “tıkayıcı tipte horlama hastalığıdır.” “Uyku apnesi” diye bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama, nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu sırada solunum tam durmuştur.
- Kadınlarda % 6 , erkeklerde % 12 oranında gördüğümüz uyku apnesi ,solunum yolunun aşırı tıkalı olduğu olgularda horlamanın yanında uyku sırasında sıklıkla solunumun 10 saniye kadar durması ve sonra tekrar solunumun başlaması şeklinde kendisini göstermektedir.
Basit Horlama nelere sebep olur?
- sosyal bir problemdir, eşler arasında huzursuzluklara hatta diğer aile bireylerini de ilgilendiren rahatsızlıklara neden olmaktadır, eşlerin ayrı odada yatmasına da sebep olur
- Bireylerin arkadaşlarıyla yaptığı iş veya tatil seyahatlerinde de benzer şikayetler sorun teşkil edecektir.
Ciddi horlama ve uyku apnesi nelere sebep olur?
- Horlama sıklıkla basit formu ile değil aynı zamanda “ Uykuda solunum durması sendromu” denilen ve kısaca bir tür uyku bozukluğu ile beraber görülmektedir.
- Aşırı horlaması olan , aşırı kilolu ve kısa boyunlu erkeklerde daha fazla görülen bu sendrom belirtileri ve vücutta yaptığı etkiler nedeniyle ciddi bir problemdir. Uyku apnesi sonucunda kan oksijen seviyesinde düşme görülecektir. Oksijen seviyesinin oluşturulması için kalp hızlanacak ve daha çok kan pompalayacaktır. Bu nedenle kalbin yük altına girmesi , kalp ritim bozuklukları ,kalpte büyüme, hipertansiyon gelişmesi olasıdır. Beyin oksijen seviyesinin düşmesi ve uykuda derin faza girilmemesi uykusuzluğa, ertesi gün konsantrasyon güçlüğüne, yorgunluğa, devamlı uyku halinde olmaya neden olacaktır.
- En tehlikelisi ise araç kullananlarda direksiyon başında uyumadır. Hatta cinsel isteksizlikte görülmektedir.
Horlama ve uyku apnesinin belirtileri nelerdir ?
- Horlama (değişik derecelerde)
- Uyku sırasında solunum duraklaması (apne)
- Sabah baş ağrısı
- Kalp şikayetleri ve yüksek tansiyon
- Aşırı ve hızlı kilo alma
- Psikolojik sorunlar, depresyon, cinsel isteksizlik
- Konsantrasyon güçlüğü
- Uykuda aşırı terleme
- Uykusuzluk, gün içinde sürekli yorgun olma
- Araç kullanırken uyuklama
- Sık idrara çıkma, vücudun su kaybetmesi
- Düzensiz ve konforsuz uyku
- Gündüz uyuklama
- Ağız kuruluğu ve boğaz ağrısı
Horlamada tanı yöntemleri nelerdir?
- Genel fizik muayene,KBB muayenesi ve bu amaçla bükülebilen fiberoptik endoskopla burun yolu ile yapılan muayene yapılarak tıkanıklık yapan anatomik yapılar tespit edilir. Bu amaçla gerek duyulursa Görüntüleme yöntemleri (Tomografi, MRI, yüz yapılarının ve hava pasaj boyutlarının ölçülmesi – Sefalometrik analiz) uygulanabilir.Laboratuvar testleri yapılır.
- Polisomnografi (Uyku testi) ile uyku sırasında vücutta oluşan tüm değişiklikler çeşitli paremetreler yönünden kaydedilir ve değerlendirilir. Uygulanacak tedavi yöntemi bu değerlendirme ışığında seçilecektir.
Horlama da tedavi yöntemleri nelerdir?
- İyi bir adele tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli.
- Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen allerji ilaçlarını uykudan önce almamalı.
- Uykudan 4 saat önce alkol almaktan sakınmalı.
- Uykudan 3 saat önce ağır yemekten sakınmalı.
- Aşırı yorgunluktan sakınmalı.
- Kilo verilmeli
- Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmeli.
- Yatağınızın baş tarafı daha yukarıda olacak şekilde tüm yatağınız yaklaşık olarak 10 cm bir tarafa doğru çeviriniz.
- Evde horlamayan kişilerin sizden önce uykuya geçmeleri için onlara süre tanıyın.
Ciddi horlama ve uyku apnesi tedavisinde ne yapılmalıdır?
- Devamlı pozitif basınçlı maske (CPAP) her gece takılmalıdır. Eğer kişi tolere edebiliyorsa % 100 başarılıdır. Maske uygulaması dışında cerrahi yöntemler uygulabilmektedir.
- Tıkayıcı sebebe yönelik cerrahi tedavi olarak burun kaynaklı problemler için Burun septum ve konka ameliyatları, Yumuşak damak ve küçük dil problemleri için Yumuşak damak cerrahisi, Dil kökünü ilgilendiren problemlerde, dil askısı cerrahi yöntemi,dil kökü Radrofrekans uygulaması Çene ilerletme operasyonları uygulanmaktadır.
- Uyku apnesi tedavisinde de başarı için kişinin kilo vermesi, spor yapması ve alkolden uzak durması gerekli
Ses Kısıklığı Şikayetinde Ne Yapalım?
Horlama Ve Uyku Apnesinde Tedavi
Alerji Probleminde Ne Yapalım
Sizleri kliniğimizde bekliyoruz
Hastalarımıza değer veriyoruz. Mesai saatleri içinde yapmak istediğiniz ziyaretler için www.doktortakvimi.com dan ve GSM 05301828015 ten randevu alabilirsiniz.
Prof.Dr.Tanfer kunt
- Barış Mah. Mehmetçik Cad. Ginza Lavinya Park Sitesi Blok:C, No:173 Beylikdüzü/İstanbul
- 0532 241 51 53
Bize Ulaşın
Çalışma Saatleri
Pzt | 09:00 – 17:00 |
|
Sal | 09:00 – 17:00 | |
Çar | 09:00 – 17:00 | |
Per | 09:00 – 17:00 | |
Cum | 09:00 – 17:00 | |
Cmt | 09:00 – 14:00 | |
Paz | Kapalı |